Polikistik over sendromu (PKOS) üreme çağındaki kadınların yaklaşık %4 ila 18’ini etkileyen, en yaygın görülen kadın endokrin hastalığıdır.
Rotterdam tanı kriterlerine göre aşağıdaki üç bulgudan ikisi varsa bireye PKOS tanısı konuyor:
- Hiperandrojenizm (erkeklik hormonlarının yapımının artış göstermesi)
- Ultrasonda görülen polikistler
- Kronik oligo veya anovulasyon (az veya hiç adet görmeme)
PKOS, kadınlar için olumsuz metabolik (kısırlık, düşük yapma, hamilelik veya yeni doğanda komplikasyonlar) ve psikolojik (anksiyete, depresyon, stres) sorunlara yol açabiliyor. İnsülin direnci, hiperinsülinemi (insülin yüksekliği) ve dislipidemi (kan yağlarının bozukluğu) gibi metabolik bozukluklar PKOS’lu kadınların çoğunda ortak özellikler.
Patogenezine baktığımızda zayıf kadınların %75’inde ve obez kadınların %95’inde insülin direnciyle desteklenen bir tabloda hastalık görülüyor.
Biyokimyasal ve hormonal rahatsızlıklarla ve istenmeyen kozmetik, üreme, metabolik ve psikolojik sonuçlarla ilişkili olan PKOS, yaşam kalitesinin de azalmasına neden oluyor.
Polikistik over sendromu tedavisi
PKOS için çeşitli tedavi yaklaşımları bulunuyor. Bu yaklaşımların başında ise diyet tedavisi geliyor.
Kilo artışı, hastalarda görülen en yaygın sonuçlardan biri. Yapılan çalışmalarda, vücut ağırlığındaki her %5’lik azalışın âdet döngüsünün düzelmesinde ve PKOS semptomlarının azaltılmasında yardımcı olduğu görüldü.
Yaşam tarzı değişiklikleriyle beraber fazla kilonun önlenmesi, kanıta dayalı bir tedavi. Ek olarak çeşitli ilaçların kullanımı da doktorlar tarafından önerilebiliyor.
PKOS’lu hastalar için 10 beslenme önerisi
- Lif içeriği yüksek besinler tüketilmeli.
- Kompleks karbonhidrat kaynakları tercih edilmeli.
- Yeterli protein alımına dikkat edilmeli.
- Omega-3 yağ asidinden zengin olması sebebiyle haftada iki gün balık tüketilmeli. Ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumlar beslenme planına eklenmeli.
- Düzenli aralıklarla öğünler planlanmalı.
- Aşırı yağlı, kızartılmış besinlerden kaçınılmalı.
- İşlem görmüş salam, sosis, sucuk gibi şarküteri ürünlerinden uzak durulmalı.
- Fazla paketli ürün tüketiminden kaçınılmalı.
- Haftada en az 150 dakika egzersiz yapılmalı.
- Kilogram başına güne 30-40 ml su içilmeli. (Örneğin 70 kg olan bir birey günde 2.100-2.800 ml arasında su tüketmeli.)
PKOS tedavisinde faydalı olabilecek besin takviyeleri
D vitamini
PKOS’lu kadınlar D vitamini eksikliği riski altındadır. Bu kadınların yaklaşık %67-85’inde D vitamini düzeyinin yetersiz olduğu bulundu.
Ek olarak, D vitamini eksikliğinin tip 2 diyabet, insülin direnci, metabolik sendrom ve kardiyovasküler hastalıklar gibi PKOS’un bilinen bazı komorbiditeleri (eşlik eden hastalıklar) ile pozitif ilişkili olduğu bildiriliyor. Bu bağlamda, D vitamini eksikliğiyle PKOS arasındaki spesifik ilişkiyi araştırmak için yapılan çalışmalarda son yıllarda artış gözlendi.
D vitamini, insülin sentezi ve salınımını artırarak ve insülin direncinin gelişimine katkıda bulunabilecek proinflamatuar sitokinlerin insülin reseptör ekspresyonunu veya baskılanmasını artırarak glikoz metabolizmasında rol oynayabilir.
D vitamini, PKOS’ta metabolik ve üreme disfonksiyonları üzerindeki etkisine insülin direnci ile aracılık edebilir. Üreme yoluyla, insülin direnci, insülin artışıyla artan over androjen üretimini ve cinsiyet hormonu bağlayan globülin (SHBG) üretimini azaltarak hiperandrojenizmi arttırır.
Yapılan bir metaanalizde PKOS’lu kadınlarda D vitamini eksikliğinin metabolik ve endokrin düzensizlikleri ile ilişkili olup olmadığı araştırıldı. 601 PKOS’lu kadının katıldığı bu çalışmada serum D vitamini durumunun PKOS’lu kadınlarda metabolik ve hormonal işlev bozukluğuyla ilişkili olduğunu ortaya kondu. D vitamini takviyesi PKOS’un önlenmesi ve tedavisi için umut verici bir alternatif olabilir.
Yapılan başka bir metaanalizde PKOS’lu hastalarda D vitamini desteğinin (tek başına veya yardımcı takviye ile) insülin direnci üzerine etkisini değerlendirildi. Randomize kontrollü çalışmalardan elde edilen bulgular, PKOS hastalarının sürekli düşük dozda D vitamini (günde <4000 IU) ile desteklenmesinin açlık glikoz konsantrasyonu bakımından insülin duyarlılığını artırabileceğini; D vitamini desteğinin kalsiyum, K vitamini, çinko ve magnezyum takviyesiyle birlikte PKOS tanısı alan kadınların glikoz konsantrasyonu ve HOMA-IR (insülin direnci parametresi) açısından metabolik profilini geliştirmeye yardımcı olabileceğini gösterdi.
Omega-3
Omega-3 yağ asitleri, immün regülasyon, insülin duyarlılığı, hücresel farklılaşma ve yumurtlamada önemli bir rol oynar. Bu takviyenin alınmasının PKOS’lu kadınlarda aşırı oksidatif strese bağlı folikülojenez bozukluğu ve hiperinsülinemiyi iyileştirmek için kullanılabileceği düşünüldü.
Yapılan bir çalışmada PKOS’lu hastalarda omega-3 yağ asidinin etkinliğini ve güvenliğini değerlendirmek amaçlandı. Çalışmaya 591 hasta dahil edildi. Mevcut bulgulara dayanarak, yüksek total kolesterol, özellikle LDL (kötü kolesterol) ve trigliseridin yanı sıra insülin direncine sahip hastalarda PKOS tedavisi için omega-3 yağ asidi önerilebilir sonucuna varıldı.