Hayatımızda durmadan karar alırız. Ne yiyeceğimiz, ne giyeceğimiz, hangi yola sapıp nereye gideceğimiz… Peki, bu kararların kaç tanesi tamamen bize ait? Gün içinde en yakınlarımızdan arkadaşlarımıza kadar herkes bir ricada, bir teklifte ya da bir öneride bulunur. Genelde uyumsuz olmamak adına birçok defa istemediğimiz halde evet demek zorunda kalırız. “Evet” kelimesi istemediğimiz halde ağzımızdan bu kadar kolay çıkarken, “hayır” derken neden bu kadar zorlanıyoruz? Oysa “Hayır” kelimesi istemediğimiz durumları sembolize ediyor ve ağzımızdan çıktığı anda pişmanlık duyuyoruz. Çevreniz tarafından da hayır kelimesi kişisel olarak algılanabilse de “hayır” demenin gücü, bir kez söylemeye başladığınızda hayatınızı kuşatacak. Nasıl mı?
1. Hayır demek, kendi isteklerinizi ortaya çıkarır. Bu da kendinize verdiğiniz değeri arttırır. Kendi değeriniz hayatınızda bir kez önem kazanmaya başladı mı çevrenizde gelişen olayların da sizin faydanıza olduğunu görürsünüz. “Hayır” demek, “ben istemiyorum” demektir. Burada ortaya çıkan “bencillik” değil, “ben”ciliktir. Başkalarını kırmamak adına kendi isteklerini görmezden gelmek, kişiliğinize yapacağınız en büyük haksızlıktır. Tabii duruma göre evet diyeceğiniz durumlar oluşsa da isteğiniz dışında sürekli “evet” demek, kişiliğinizde yoğun bir “değersizlik” hissine yol açar.
2. Hayır demeye başladıktan sonra daha önce yapmayı reddedemediğiniz işlerden bir hamlede kurtulmuş olursunuz. İyi niyetiniz başkaları tarafından suistimal edilemez konuma gelir. Bu da size mevcut işlerinize daha iyi odaklanmanız için fırsat verir. Özellikle iş hayatında sürekli birilerinin acil iş talepleri gelir. Yardımsever biriyseniz ricaları geri çevirmek -hele ki söz konusu arkadaşlarınızın ricalarıysa- size cehennem azabı gibi gelebilir. Lakin onların ricasını yerine getirirken kendi işinizin kesintiye uğraması sizi zor durumda bırakır. Bu sebeple hayır demenin gücü, sizi bu gibi durumlardan da kurtaracaktır.
3. Paulo Coelho’nun lafı kılavuzunuz olabilir: “Başkalarına ‘evet’ derken kendinize ‘hayır’ demediğinize emin olun.” Yakın çevrenizin sizden beklentilerine hayır diyememek bazen hayatınızı kalıcı olarak etkileyebilir. Yanlış bir mesleği, yanlış bir hayatı, hatta insanı bu etki altında hayatına almak bazen bir “Evet” kadar yakınınızda durmaktadır. Başkalarının sizden beklentilerine hayır diyememek, isteklerinizi geri planda tutmak, sizi kendinizi bir yabancı gibi hissettiğiniz bir yaşam sürmeye itebilir. Bu sebeple hayır demenin gücü sandığınızdan çok daha hayati önem taşımaktadır.
Kurumsal finans kariyerimi noktaladıktan bir süre sonra koçluk alanında piyasada epey tecrübeli biriyle gönüllülük esasına bağlı olarak kısa bir çalışma dönemim oldu. İlk etapta çok şey öğrensem de verilen görev sıklığı artmaya başladı. Hem gece yarılarına kadar verdiği projeler için çalışıyor, kendisine hayır diyemediğim için de kendim için yapacaklarımı boşluyordum. Bir müddet daha devam eden bu durum sonrası, kendime yıl sonuna kadar bitirmeyi söz verdiğim bir çalışmayı, fikirlerini almak için yolladığımda, üstünkörü yaptığı yorum aydınlanmamı sağlamıştı. Bana hayır demese de onun önceliklerinden değildi benim çalışmam. Bu andan sonra kırılan hevesimin de etkisiyle, kendisinin art arda gelen isteklerine “hayır” demeyi başarıp, bir müddet sonra onunla çalışmaya son verip kendi kanatlarımla uçmaya başladım. Bu yeni adım ilk etapta korkutucu gelse de beni bambaşka projelerin içine atıp “Yol Arkadaşım Mutluluk” kitabımın tohumlarının atılmasına sebep oldu. “Hayır” diyebilmemin kendi potansiyelimin sınırlarını bu denli zorlayacağını deneyimlemek bile benim için eşsiz bir tecrübeydi.
Bu sebeple yaşam yolculuğumuzda “Hayır” kelimesinin tıpkı kendi hayatımda deneyimlediğim mucizevi etkisi gibi herkese kendi potansiyellerini tanıma fırsatı vereceğini düşünüyorum. Hayalini kurduğumuz “yeni hayat” aslında sadece bir “Hayır” uzaklığında. Denemeye hazır mısınız?