İnsan vücudu hareket etmek üstüne kurgulanmıştır. Kemikler yük taşıdıkça yapılanır, kaslar kasıldıkça güçlenir ve eklemler hareket ettikçe hareket etmek isterler. Oturmak, aynı yerde fazla zaman geçirmek tüm sistemlerin atalete ve tembelliğe kapılmasına sebep olur. Halbuki beynimizden kalbimize, ciğerlerimizden yer değiştiren sıvılara kadar tüm vücudumuz hareket etmek için yaratılmıştır. Hareket canlılık, hayat demektir. Hayatta kalma gücü hareket etme yetisiyle doğru orantılıdır. Bu yüzden de insan hangi yaşta olursa olsun yaşamaya ve dolayısıyla da hareketli kalmaya devam etmelidir.
İnsan özellikle yaş aldıkça çeşitli sebeplerden dolayı belirli çerçevelerde kısıtlanmaya başlar. Bu, alışılmış okul düzeninden başlayarak iş hayatı boyunca devam eder. Büyük şehirlerde yaşamanın getirdiği kapalı ortamlarda fazla vakit geçirme ve azalan doğanın yerini alan otoyollar ve otomobillere olan bağımlılık giderek artarak, insan vücudunun hareket etme mecburiyetini kısıtlamaya başlar. Öngörülü ve hareket etmeyi seven insanlar bu döngüleri kırarak kendilerine fiziksel aktivite olanakları yaratır. Spor salonlarına giderek günün stresini atar ve bir miktar mutluluk hormonu almaya yetecek zaman yaratmayı becerebilirler. Ancak bazıları için iş o kadar da kolay olmayabilir ve içinde bulundukları durum daha fazla hareketsizliğe sebep olur. Bu durumlarda bile her zaman bir çözüm vardır ama öncelikle fark edip istemek lazım. İnsanın hedef koyup da başaramayacağı hiçbir şey yoktur. Önemli olan hedefin kişiye uygun ve gerçekçi olması, kişinin inançla kendini adayabilmesidir.
Belirli bir yaşın üstündeki insanların özellikle de içinde bulunduğumuz dönemde evde kendilerini koruma altına alma zorunluluğu, hareket etmeyi sevip bu işe kendini en çok adamış olanların dahi elini kolunu bağlıyor. Kapalı ortamlarda geçirilen zaman, daha önce de bahsettiğimiz atalet ve tembelliği de ister istemez beraberinde getiriyor. Ama bunun bir kısır döngü haline gelmesine engel olmak elimizde. Bu durumların içinden sağlık ve hareketle çıkabilmek de yine insanoğlunun elinde. Biz gerçekten de madden ve manen güçlü yaratıklarız.
Yaşam gücü bizi sarsın ve enerjimizin akmaya devam etmesini sağlayalım. Aklımızı selim tutup bedenimizin fiziksel güç ve harekete geçme kabiliyetini artırmaya gayret edelim. Zihin, beden ve ruhun bütünlüğünü hatırlayıp bunu gerçekleştirmek için bize en yakın gelen hareket olasılığını değerlendirelim. Bu belki Pilates olur belki de yürüyüş, ancak illaki bir şeyi olduralım.
İşte tam da burada kendi kendimize evde yapabileceğimiz birkaç egzersiz sıralamak istedim. Birçok öğrencimle uyguladığım ve iyi sonuçlar aldığım egzersizleri seçtim. Önemli olan ev ortamında rahat yapılır olmaları. Kolay yapılan egzersizler sürekliliği de artıracaktır. Bunun için bir saat belirleyin. Sabah uyanınca, öğleden sonra ya da size hangisi uygunsa ama o vaktin mutlaka bu işe ayrılması gerekli.
Hepinize hareketli günler diliyorum.