“Bedenim beni terk etmiş gibi hissediyorum.” Çok sevdiğim, biricik arkadaşım Sandy kendisine kanser teşhisi konduğunda bana böyle söylemişti. Sandy Londra’da yaşıyordu, bense New York’taydım. Bu kadar uzak olmak bana kendimi çok güçsüz hissettirmişti. Eğer yakın olsaydık Pilates stüdyom onun için içsel huzuru ve fiziksel restorasyonu aynı anda bulabileceği mükemmel bir seçenek olurdu, fakat çok uzaktaydık. Sandy hayatını kaybettikten sonra bu kadar çaresiz hissetmememiz gerektiğine karar verdim.
Bu ve bu gibi sebeplerden ötürü Body Wise Connection’ı tasarladım. Bu program çıkar ve kâr amacı gütmeden, meme kanseri hastalarının teşhis ve tedavi sürecinde yaşadıkları olumsuzlukları en aza indirmeyi amaçlıyor.
Program direkt olarak hastanelerle çalışarak, meme kanseriyle baş eden kadınların, doktorları izin verdiği andan itibaren Pilates’ten ilham alan hareketleri hayatlarına katmalarını hedefliyor. New York’tan Sacramento’ya taşındığım yıllarda bu program daha ortada yokken bu hastalığı yaşayan mükemmel kadınlarla çalışırken öğrendiklerimi bir araya getirdim. Pilates eğitmenlerine benzer programları kendi stüdyolarında nasıl uygulayabileceklerini öğretmek için bir eğitmenlik eğitimi oluşturdum. Şu ana dek bu program dünya çapında birçok eğitmeni eğitti.
Bu programı başlatmak benim için önemliydi. Tecrübelerimi eğitmenlerle paylaşmak için çok motiveydim. Çünkü teşhis edilen hasta, o hastanın medikal ihtiyaçları ve gerçekten içinde yaşadıkları arasında çok büyük bir bilgi farkı vardı. Öncelikle kimse kanseri bilmek istemez. Kanser herkesin kaçmak istediği, istenmeyen bir misafir gibidir. Kanser gerçekten çok kötüdür, fakat bundan kaçınmak kanserin teşhis konmuş hastadaki etkisini maalesef azaltmaz.
Teşhis konmuş hastalara yardım etmek isteyen herkes, teşhisin yüzeye çıkardığı bütün duygulara hazır olmalı. Empati kurarken dikkatiniz dağılmasın ama hasta bir kişi olarak “Kansersiniz.” cümlesini duymanın nasıl bir his olduğunu anlamalısınız. Sevdiğiniz birini o durumda görmek, ona yardım etmek istemek ama edememek gerçekten çok acı. Burada öğrenilmesi gereken hayat dersleri tabii ki var, fakat kanserin size hayata dair verdiği daha ince ve nazik mesajları anlamaya çalışmak gerekir.
Bir müşterinize teşhis konduğu andan itibaren onun hayatı çok hızlı ve dramatik bir şekilde değişir. Bir anda bir sürü medikal bilgi, aile ve arkadaşların tavsiyeleri arasında hasta kendini kaybolmuş hisseder. Kanserin belirsizliğinde, düşünülmesi gereken birçok bilgi, dayanılması gereken bir sürü medikal işlem vardır.
Hareket etmek yardım eder, en çok da Pilates yardım eder. Dünyanın her yerindeki stüdyolar ilk olarak müşterilerini rahat hissettirmeyi amaçlar. Stüdyolarınız müşterilerinize medikal sistem dışında, kısa sürede normalleşmek için ihtiyacı olan konforlu alanı sunar. Bu alan, durumun yarattığı anksiyeteden uzaklaşıp bu kötü deneyimi atlatmalarına yardımcı olur.
Pilates, yöntem olarak nefes ve tüm vücut hareketine odaklanır. İçe odaklanmak için mükemmel bir alan yaratır ve meme kanserinin teşhis ve tedavi sırasında yarattığı çeşitli hareket kısıtlamalarını ortadan kaldırmaya yardımcı olur. Müşteriniz ameliyat olduktan sonra iyileşirken hareket etmesi, iyileşme sürecine katkıda bulunur ve müşterinizin vücudunu yeniden tanıması için fırsat yaratır. Hareket etmek kan dolaşımını hızlandırır, kasları güçlendirir, enerji seviyesini arttırır ve genel sağlığa katkıda bulunur.
Meme kanseriyle mücadelenin doğrusal bir yol izlemediğini, aksine sürekli değişken bir grafik gösterdiğini anlamak önemlidir. Örnek vermek gerekirse, bazı kadınlar ameliyattan sonra kemoterapiye başlar, sonra radyasyon tedavisine devam ederler. Eğer bunlar yeterli gelmezse hormon tedavilerine başlanır. Her tedavinin bitişi ve yeni tedavi kendine has zorluklar içerir. Kemoterapi sırasında birçok hasta saçlarını kaybeder, halsizleşir ve birçok yan etkiyle boğuşur. Bu değişimler sırasında antrenmanların amacını değişimlerin getirdiği olumsuzlukları azaltmak adına değiştirmelisiniz. Bu, müşterinize vücutlarındaki fiziksel ve duygusal değişimleri anlamak için pozitif bir ortam yaratır.
Arkadaşımı kaybetmek hiçbir zaman kolay olmadı. Bunca yıl boyunca birçok kadınla çalıştım. Birçoğu kanseri geride bıraktı, bazıları tekrar kanserle boğuşmak zorunda kaldı, bazıları hayatını kaybetti. Bütün bu kadınlarda gözlemlediğim ortak şey kanserin onları güçsüz hissettirdiğiydi. Fakat aynı zamanda öğrendiğim şey, onların yanında olmak, hareket etmeleri için onları yüreklendirmek ve onlara bir saatliğine bile olsa bir alan yaratmak, kanser tedavilerinin zor bir anında vücutlarının iyileşme kapasitesi olduğunu hatırlatmak çok önemliydi.
2013 yılında Joy Puleo, eğitim müfredatını ve programcılığını geliştirmek üzere Balanced Body ekibine katıldı. Yurtiçi ve yurtdışında Balanced Body’nin düzenlediği konferans ve workshop’larda konuşmacı olarak yer alıyor. Tam donanımlı Balanced Body Pilates eğitmeni olan Puleo, markanın Eğitim Programları müdürüdür.
Ayrıca Joy Puleo, yeni meme kanseri teşhisi konan kadınlarla çalışan, kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Body Wise Connection’ın da kurucusudur. Body Wise Connection’ın amacı, kadınlara kanser teşhisi ve tedavisi sırasında bile vücudun iyileşebildiğini ve güçlenebileceğini hatırlatmaktır.