Capoeira, Brezilyalı kölelerin 16. yüzyılda elleri zincirliyken kendilerini savunmak amaçlı geliştirdikleri, içinde sporu, müziği ve dansı barındıran bir savaş sanatıdır. Efendilerinin, kendilerini savunmak için kavga ettiklerini anlamaları üzerine kavga etmeyi yasakladıkları köleler, geliştirdikleri bu dövüş stiline dansı da katarak stili ilerletti.
İsyandan ve acıdan doğan bu sanat tehdit olarak görüldüğü için yasaklansa da ustaların gizlice ormanlarda çalışmaya devam etmesiyle yaşamını sürdürdü. Köleliğin kaldırılmasından sonra, dövüş sanatları ustası Mestre Bimba, Brezilya hükümetiyle yaptığı çalışmaların ardından ilk Capoeira Akademisi’ni kurdu.
Dövüşün hızını Berimbau adlı yöresel müzik aleti belirlerken, capoeira yapan kişiye ise capoeirista denir. Müzisyenlerin oluşturduğu bir yarım ay şeklinin önünde sahnelenen bu sanatta sırası gelen dansçılar genelde doğaçlama olarak eşleşir ve karşılıklı dans ederler. İki güçlü dansçının dansı rekabet, alay ve çekişme içerir. Eğer eşleşme sırasında bir taraf diğerinden acemiyse bu dans o kişi için eğitici bir dansa dönüşür. Dansçıların birbirlerinin hareketlerini tahmin ederek gerçekleştirdiği bu sanatta tek elle amuda kalkan insanları bile izleyebilirsiniz.
Temel hareketleri değiştirilmediği sürece gelişime açık olan bu sanat, bazen sert bazen yumuşak bazen de teatral öğelere dayandırılarak gerçekleştirilir. Bu, dansçının kişilik özelliklerine göre değişir. Stres ve adrenalinin yüksek olduğu capoeira oyunlarında dansçılar gerçek kişiliklerini ortaya koyar. Dışarıda yumuşak bir karakter olan dansçı, oyuna girdiğinde bir anda sertleşebilir ya da dışarıdaki ruhunu korumaya devam eder.
Hayatın içinden gelen, spor, sanat, dans, akrobasi ve dövüşle harmanlanan capoeira, 500 yıl boyunca gelişerek kendi kültürünü oluşturmuştur. Brezilyalı kölelerin haklı isyanının tarihini oluşturan bu sanat, capoeiristalar için bir hayat felsefesidir.
Capoeira sadece bir spor branşı değil, bir kültür olduğu için bu kültürün getirileri sadece bedensel faydalardan ibaret değildir.
Dünyanın her yerinde capoeira etkinlikleri ve organizasyonları durmaksızın yapılmaktadır ve bu etkinliklere herhangi bir katılım gereksinimi yoktur. Bu nedenle capoeira sosyal ve uluslararası bağları ciddi şekilde geliştirir.
Capoeira’nın doğuşundan gelen felsefesi, yani kölelerin ancak birlikte ve bütün olarak mücadele ederek özgürlüklerine kavuşabilecekleri felsefesi halen devam etmektedir. Bu nedenle, capoeira yapan kişiler birbirlerini tanımıyor olsalar dahi aralarında güçlü bir bağ kurulur.
Bu sosyal dayanışma sayesinde, sosyal ağlar üzerinden dünyanın her yerindeki capoeira yapan kişilerle bağlantı kurup onların yanına gidebilirsiniz. Bu bağ nereye giderseniz gidin kalacak bir yerinizin olmasını ve şehri bilip size her konuda yardım edebilecek kişilere ulaşmanızı sağlar. Aynı zamanda farklı kültürlerdeki birçok insanla tanışıp onların kültürlerini ve dillerini öğrenme şansı doğar.